Küresel Borç Tutarı Üçüncü Çeyrekte 323 Trilyon Dolara Ulaştı
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından yayımlanan “Küresel Borç Monitörü” raporuna göre, dünya genelindeki borç tutarı bu yılın üçüncü çeyreğinde 323 trilyon doları buldu. Geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 302,4 trilyon dolardı.
Küresel borç tutarının, gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının pandemi öncesindeki zirve seviyesinden 30 puan daha düşük olduğunu belirten raporda, yaklaşık yüzde 326 seviyesindeki küresel borcun durumu ele alındı.
Türkiye ve Yunanistan Borç Oranlarında Düşüş Yaşadı
Raporda, Türkiye ve Yunanistan’ın toplam borç oranlarında önemli düşüşler yaşadığı, ancak Macaristan, İrlanda, Nijerya, İsveç ve Brezilya’nın 2024’ün ilk üç çeyreğinde en büyük borç artışlarını kaydettiği belirtildi. Dönem içerisinde kamu borcunun GSYH’ye oranlarında en keskin düşüşü yaşayan ülkeler arasında ise Yunanistan, Pakistan, Türkiye ve Japonya bulunuyor.
İklim Harcamaları Kamu Borcunu Artırabilir
Raporda, küresel borcun 2024 sonunda 320 trilyon dolara ulaşacağı ve kamu borçlanmalarının artmaya devam edeceği öngörüldü. Şu anda 95 trilyon dolar civarında olan küresel kamu borcu seviyesinin ise 2028 yılına kadar 130 trilyon dolara kadar yükselebileceği tahmin ediliyor. Özellikle net sıfır hedefleri ve ulusal iklim taahhütleriyle uyumlu kalmak adına iklimle ilgili harcamaların artması durumunda, küresel kamu borcunun 2028 yılına kadar 170 trilyon dolara ulaşabileceği belirtildi.
Ticaret Gerginlikleri Büyüme Beklentilerini Zayıflatabilir
Raporda, sektörel bazda incelendiğinde hanehalkına ait borçların 61,6 trilyon dolar, finansal olmayan şirketlere ait borçların 93,4 trilyon dolar, kamuya ait borçların 95,4 trilyon dolar ve finansal şirketlere ait borçların 72,5 trilyon dolar olarak hesaplandığı bilgisi paylaşıldı. Türkiye’de ise borçların GSYH’ye oranlarının düştüğü ve hanehalkına ait, finansal olmayan şirketlere ait, kamuya ait ve finansal şirketlere ait borçların gerilediği belirtildi.
Raporda, artan jeoekonomik parçalanma çağında genişletici mali politikalar izlemenin zorlu olabileceği ve ticaret gerginliklerinin büyüme beklentilerini olumsuz etkileyebileceği uyarısına da yer verildi.