Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Temsilciler Meclisi’nde alkışlanmasının akıl ve vicdan tutulması olduğunu kaydederek “Amerika’nın kongresinde soykırımcı bir katilin nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi, gördük. 40 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı, bu insanları katledenleri düşünün Temsilciler Meclisi alkışlıyor” dedi. Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Yüksek Teknoloji Teşvik Programı Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 7 Ekim’den beri insanların sinema filmi izler gibi çocukların, kadınların, kuvözdeki bebeklerin öldürülmesini uzaktan seyrettiğini söyledi.
Erdoğan şöyle devam etti: “Bu nasıl bir iştir, bunu anlamak mümkün mü? Hani demokrasi, hani özgürlük, hani insan hakları, hani İnsan Hakları Beyannamesi’ndeki o alt alta yazılmış maddeler… Hepsi bir tarafta, orada bir alkış curcunasıdır gidiyor. Bırakın katliamı durdurmayı, elinde 150 bin Gazzelinin kanı olan bir kasabı, kongresinde ağırlayan, bu caniye kürsü veren, bununla yetinmeyip hezeyanlarla dolu konuşmasını büyük bir şevkle 57 kez ayakta alkışlayan bir akıl ve vicdan tutulmasıyla karşı karşıyayız. Lafa gelince tüm dünyaya demokrasi ve insan hakları dersi verenler, çağımızın Hitler’ini baş tacı ederken zerre miskal utanmıyor. 40 bin insanın katilini kahraman gibi ağırlarken yüzleri kızarmıyor” diye konuştu.
Erdoğan, burada adaletin, hukukun, kuralların, merhametin, şefkatin ve vicdanın olmadığına dikkati çekerek, barış için sorumluluk alınmadığını ve insanlığın umudunu arttıracak hiçbir çabanın olmadığını bildirdi. Zalimin zulmünden dolayı adeta itibar gördüğü, mazlumun hakkının yok sayıldığı bir cinnet haline hep birlikte şahitlik ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Kıymetli dostlar, tüm bunlar bize şunu gösteriyor: Küresel sistemin kökten sarsıldığı bu kaostan ancak güçlü durabilen, ayakta kalabilen, var olanın üstüne koyabilen, kendi göbeğini, kendi kesebilen ülkeler başarıyla çıkma şansına sahiptir. Türkiye olarak insanlığın gündeminde yer alan meselelere bu zaviyeden bakıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Özellikle dünyamızın içinden geçtiği büyük dönüşüm sürecinde geleceği öngörerek atılan bu adımlar Türkiye’nin hedefleri açısından çok önemlidir” ifadelerini kullanan Erdoğan, programın doğru zamanda yapılmış fevkalade stratejik bir hamle olduğuna inandığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: “İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik çıkarlarını korumak amacıyla kurulan mevcut küresel sistem artık miadını doldurmaya başlamıştır. Sistemin sorunlara çözüm üretme kabiliyetini yitirdiğinin işaretlerini uzun zamandır zaten görmekteyiz. Sadece yakın geçmişte yaşanan krizlere bakmak bile sistemin iflas bayrağını çoktan çektiğini göstermeye yeterlidir.”
Suriye’deki ihtilafın tam 13 yıldır sürdüğünü hatırlatan Erdoğan şunları söyledi: “Ukrayna’daki savaş 2,5 yıldır aralıksız devam ediyor. Yemen henüz istikrara kavuşmadan maalesef Sudan karıştı. Gazze’de 16 bini masum çocuk, 40 bin sivil hayattan koptu, soykırımın önüne yaklaşık 10 aydır geçilemedi. İşte herhalde Amerika’nın kongresinde soykırımcı bir katilin nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi, gördük. Kim alkışlanır? İnsanlığa hizmeti olan alkışlanır. 40 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı, bu insanları katledenleri düşünün Temsilciler Meclisi alkışlıyor. Öbür taraftan Temsilciler Meclisi’nin dışında da onlara karşı tam aksi bir tavır ortaya konuldu. Bu dünyanın nereye gittiğini gösteriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel teknoloji yarışının en kıyasıya hissedildiği alanlardan birinin de hiç şüphesiz çip teknolojileri olduğuna işaret etti. “Yapay zeka başta olmak üzere çip teknolojilerinin stratejik önemi giderek artıyor.” ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim de teknoloji üretimi hızla artan bir ülke olarak çip tasarlama ve üretme kapasitemizi geliştirmemiz önemli. Ülkemiz, çip tasarımı konusunda büyüyen bir ekosisteme sahiptir. Şimdi endüstriyel boyutta çip üretim kapasitesi inşa etme hedefiyle de HIT-30 Programı çip çağrısını başlatıyoruz. Güncel üretim teknolojilerine dayalı en az bir endüstriyel ölçekli çip fabrikasını ülkemize kazandırmak için 5 milyar dolarlık bir teşvik paketini devreye alıyoruz. “
HIT-30 Programı’nda güneş ve rüzgar teknolojilerine yönelik iki ayrı çağrı tasarladıklarını anlatan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Güneş enerjisinde 15 gigavatlık bir kapasitenin tesisine yönelik hücre yatırımlarına megavat başına 8 bin dolara kadar hibe desteği vereceğiz. Bu paketin toplamı 2,5 milyar doları buluyor. Rüzgar enerjisinde ise kritik bileşenleri ve deniz üstü türbinler gibi ürünlerin imalatını desteklemeyi ve yerli bir rüzgar enerjisi markası inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu yatırımlar için ise toplamda 1,7 milyar dolarlık kaynak ayırıyoruz.”
Erdoğan, savunma sanayiinden otomotive, havacılıktan insansız sistemlere, kimyadan güneş enerjisi hücrelerine kadar oldukça geniş bir yelpazede kendi sektörlerinin lideri olan şirketlere teşekkür ettiğini aktararak, Türkiye’de teknoloji ekosistemi zenginliğinin en güzel göstergesi olan firmaları tebrik etti. Erdoğan, onların yanında olmayı sürdüreceklerini dile getirerek, “Yeter ki siz çalışın, üretin, istihdam sağlayın. Yeter ki siz Türkiye’nin üretim kapasitesine güç katın. Allah’ın izniyle bizi sizlerden hiçbir zaman kimse ayıramayacaktır. Sermaye düşmanlığı, yatırım karşıtlığı yapanlara da asla fırsat vermeyiz” diye konuştu.
Kısa süre önce dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi BYD ile 1 milyar doları aşan bir yatırım sözleşmesi imzaladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka şirketlerle de görüşmelerinin sürdüğünü belirtti. Erdoğan, “Tüm bunlar sadece birer başlangıç. Önümüzdeki dönemde uluslararası doğrudan yatırımlarda daha güçlü bir canlanma göreceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda ‘Yatırımın Yüzyılı’ yapmayı hedefliyoruz. Bu amaçla hazırladığımız uluslararası doğrudan yatırım stratejisini yakında uygulamaya geçiriyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsayan strateji belgemizle yüksek teknolojiye dayalı ve nitelikli istihdam sağlayan yatırımları daha fazla ülkemize çekmek istiyoruz” dedi.
Açıkladıkları çağrıların odak alanları arasında öncelikli belirledikleri ilk çağrılar olduğunu vurgulamak istediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlara ilaveten hiper ölçekli veri merkezleri, biyoteknolojik ilaçlar, yeşil hidrojen ve endüstriyel robotik sistemler olmak üzere 4 başlıkta daha çağrılarımızı çok kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşacağız. Önümüzdeki dönemde ilan edilen diğer başlıklarda da yatırım projelerine kapsamlı destekler sunulmaya devam edilecek. HIT-30 Programı’yla vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki programının ardından akşam saatlerinde memleketi Rize’nin Güneysu ilçesine geldi. Merkez Camisi önünde kendisini bekleyen vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, makam aracından inerek otobüse geçti ve burada kısa bir konuşma yaptı. Ana-baba ocağı Güneysu’da hemşehrileriyle tekrar bir araya geldiği için mutlu olduğunu belirten Erdoğan, afet konutlarının dağıtımı ve atacakları bazı adımları yerinde görmek istedikleri için Rize’ye geldiklerini ve pazar akşamına kadar burada olacaklarını söyledi. Rize Şehir Hastanesi ve Güneysu Hastanesi’nin inşaatını da yerinde inceleyeceklerini dile getiren Erdoğan, hastaneleri bir an önce Rize’ye teslim etmeyi amaçladıklarını kaydetti. Erdoğan, ayrıca Rize şehir merkezinde büyük bir cami yapılacağını kaydetti. Hemşehrilerinin yazılı taleplerini korumaları vasıtasıyla alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklara oyuncak dağıttı.